*

28 Mart 2018 Çarşamba

5'i 1 Yerde..

 Unknown     Mart 28, 2018     dedikodu, ergen, ev, ev arkadasi, kabile, kil, sabir, sac, tuy     1 comment   


Herkese selammm! Yine kayıpları oynadığım zamanlardan biri..

Yeni eve taşındım iş güç derken baya boşladım burayı.5 kız aynı evde yaşıyoruz.Evimi seviyorum ama çok kız demek çok saç,çok bulaşık, çok ses annecim demek..

'Niye 5 kız çıktınız?' demeyin ev baya büyük.Ama en yakın arkadaşla da eve çıkılmaması gerektiğini bir kez daha anladım.Ya bırak en yakın arkadaşın olarak kalsın ev arkadaşın olarak değil.Önceden dışarı çıkıp vakit geçirir gezer tozardık.Şimdi ise tek tük konuşuyoruz.Karı koca gibi olduk.Ah diğer kızları hiç saymıyorum bile hiçbirini sevmiyorum.20 yaşındalar, ergen ergen takılmalar , ünlü olma=zengin olma hayalleri,erkek için ağlayıp kahrolma dönemleri,aldıkları kıyafetleri alıp teker teker göstermeleri..Anlayacağınız  3 ergenliğini atlatamamış (minnoş demeye elim pek varmıyor ama öyle diyeyim) kızcağızla aynı evde yaşıyorum.Diğer ikisiyle taşınırken tanıştım yani bi haberdim onlardan.

Ben başak burcuyum titizim sigara içmem evi her gün süpürürüm çöp biriktirmem.Eve taşınırken kurallar konulmuştu ama pek uygulayan olmadı.Ben devamlı yaptığım içinde görev haline dönüştü bu durum.Nasılsa yapan var mantığı..

Sonuçta birbirimize kirayı paylaştığımız için katlandık.Haziranda çıkıyoruz 5 kişiyle 8 ay yapılabiliniyormuş.Soranlara zaten 4 kız kalıyoruz diyoruz.4 kişiye bile 'O ne be!' diye tepki aldığımız için..

Alemlere ibret olsun diye anlattığım bu hikayede siz siz olun ev büyük olsa bile kabile halinde kimseyle yaşamayın.Kutu gibi olsun sizin olsun.

Bu arada hala düzgün bir işim yok.Dönemsel işlerde çalışıyorum aya vurduğunda daha karlı oluyor.Şuan da hazırı yiyorum Allah'a emanet:)


Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

12 Eylül 2017 Salı

Bir İnstagram Masalı

 Unknown     Eylül 12, 2017     bagimllik, instagram, kotu aliskanlik, like, yapaylik     18 comments   




İnstagramı kapattım.Çünkü çok sıkıldım kimse sahici gelmemeye başladı.Kızlar hep bi güzel bakımlı, kız iş için gittiği tatil beldesine bile 'Bakın yine geziyorum ve yine her zamanki gibi çok alımlı ve seksiyim' pozları koyuyor.Yahu bu yaz da az geziver.Kime ne ispatlıyosun..

975 takipçisi olan ablam bile 'Ya benim neden takipçim 1000 kişi değil bana takipçi bul' diyen hasta bir kişilik..

'Ben bu fotoyu koyucam ama az beğeni alır bu ya!'gibi düşünceler beynimi sardığı an 'orda bi dur!' dedim kendi kendime.Doğallıktan uzaklaştım,Enerjim düşüyordu.Çok yapay bi hayat yaşadıklarını biliyordum,en yakınlarımın bile.Takipten ayıp olmasın diye çıkaramıyordum.Herkes kendine aşık anasını satayım.Sıkıldım aynı resimleri görmekten..E bende kendi hesabımı kapatmakta buldum çareyi.

Hesabımı tamamen silmedim ilerde geri dönmeyi düşünüyorum.Sadece biraz nefes almak istedim.
Benim gibi hissedenler varsa kendinizi tuzağa düşürmeyin.O mükemmel hayat yaşayanlar, hah işte o gördüklerimiz koca bir yalan..
Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

24 Ağustos 2017 Perşembe

Sebebi neydi ki?

 Unknown     Ağustos 24, 2017     merkur retrosu     18 comments   

Tam bir haftadır telefonsuz yaşıyorum..Tüm sosyal medya hesaplarından uzağım.Evet yaşanıyormuş hele ki benim gibi bir bağımlı için başlarda zor olsa da sonra alışılıyormuş.Şuan kullandığım telefon akıllı bile değil.Biraz ruhumu arındırıyorum.Tabi bunu keyfi yapmıyorum çünkü telefonum kırıldı..

Kazayla olan bi durum da değil.Ablam gözümün önünde telefonumu ortadan ikiye bölüp mermere bi güzel yapıştırdı.Sebep, yok ev işlerine yardım etmiyormuşum, hiç bi işe yaramazmışım boş beleş şeyler.. E bende cevap verince sinir harbiyle etrafı dağıtıp telefonumu kırdı.Kendisinden şuan nefret ediyorum.Yani ben öyle bahsettiği gibi bir insan olsam bile bunu yapmaması gerekirdi.Telefonumla sorunlar yaşadığımı zaten biliyordu.Elimde olan, hazine gözüyle baktığım telefonumu da parçaladı.İş başvurusu yaptığım şu günlerde saolsun çok destek oldu bana.2 gün telefon temin edemeyip telefonsuz dolaştım, arayan soran oldu mu bilmem yani.Ama telefonsuz 4 iş görüşmesine gittim.Yolda 'Aa bak bu telini verir!' dediğim insanları durdurup telefonlarından arama yaptım.Saolsunlar.

Yani bi yabancı olsa neyse abla ulan! Kanından canından biri yapınca üzülüyorsun. Ne istedin telimden eline ne geçti!.

İş bakamayınca İstanbul'dan ailemin yanına geri döndüm.Çünkü ablamda kalıyordum.O gece direk evden ayrıldım.Kendimi çok çaresiz ve yalnız hissettim.Ve gerçekten yalnızım.İşim yok, param yok, telefonum yok.Şimdi bana kalkıp 'Lütfen gökyüzüne bak, gülümse ve şükret demeyin'. Tüm bunları Merkür retrosuna da bağlamak isterdim ama ben zaten retro doğmuşum.3 gün sonra da doğum günüm.Umarım Merkür bana bi kıyak geçer de ilerleyebilirim.

Burdan tüm başak burcu mağdurlarına sevgiler..
Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

18 Ocak 2017 Çarşamba

Kırık kalp..

 Unknown     Ocak 18, 2017     aci, kedi, kiril kalp, oglum     9 comments   

Yazmayı hiçbir zaman bırakmak istemedim,6 ay olmuş hatta geçmiş hala gücüm var mı bilmiyorum ama 6 ayda hayatımda çok şey değişti.Blogu açalı 1 yıl olmuş.İlk yazımı ablamla yaşadığımız keyifli evimizden yazarken şimdi 3 kızla yaşadığım minik bir yurt odasından yazıyorum.

Yine yanımda hayatımın aşkı olan Shot'ım vardı.Şimdi toprak altında..
Evet  nerden başlasam bilemiyorum çok şey var anlatacak.Sadece biraz daha güçlüyüm.Ve yazmaya cesaretim var.Az çok beni takip edenler kedim olduğumu bilirler.En son bir eve taşınmıştım, o da depresyona girmişti, yemiyor içmiyor, ağzında yaralar çıkmıştı.Doktora götürüp test yapılmasına rağmen kanser olduğunu öldüğü gün öğrendik.İçinde karnabahar büyüklüğünde kist varmış. 'İstiyorsanız açıp inceleyelim' dediler, ama buna daha fazla dayanamazdım.Yeterince acı çekmiş, ruhu huzur bulsun istedim.Cunda'ya gömdük bir çam ağacının altına. Deniz manzaralı ,martı sesli, huzur verici bir yer.Mutlu olsun istedim.Daha 2 yaşında olması ve benim rahatsızlığını farkedemem yeterince bana acı veriyor.Hala veriyor! Haftada 2 defa rüyama giriyor 'Annesinin pamuk tarlası' diye seviyorum onu.'Ama çok kaptırma kendini nasıl olsa ölecek İpek' diyorum.Bazen iyileşmiş olarak görüyorum,beraber yaşadığımızı.. Uyandığımda lanet okuyorum.

Ölüm sonuçta türü ne olursa olsun derinden etkiliyor.Beni anlamayanda çok oldu o yüzden bu açıklamayı yapıyorum. Başkasına göre bir sokak kedisi ama benim için bir evlattı.Di'li geçmiş zaman..

En çokta neye pişmanım biliyor musunuz? Ölmeden bir gün önce arkadaşıma 'Yarın da çok sıradan bir gün olacak, sıkıcı, bugünün aynısı'..Ve ertesi gün oğlumu kaybettim.O kadar büyük konuştum ki o sözleri ve o günü unutamıyorum.Arda kalan kumu,maması oyuncakları, çantası. Ah anıları!.

Ömür Gedik bir açıklama yapmış kedimi kaybettiğimde intiharı düşündüm diye.O kadar iyi anlıyorum ki.Geldi ve geçti işte sanki hiç yaşanmamış gibi.Bomboş bir kalp..

Huzurla yaşa!..


Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

13 Haziran 2016 Pazartesi

Evlenmek ya da evlenmemek..

 Unknown     Haziran 13, 2016     dugun, evlenmek, gelin, koca     16 comments   




Kimi diyor ki 30'na kadar yolu var  kimi 25'ten sonra evde kaldın.35'inde evlensen bunca yıl alışmışsın rahata zor gelmez mi yeni bir hayat.Hep farklı bi bakış.Peki bi yaştan sonra koca bulamazsak evde kalmış mı oluyoruz gerçekten yoksa hepsi saçma sayılardan mı ibaret?

En yakın arkadaşlarımdan biri bir kaç ay sonra evlenecek.Aklımın ucundan bile geçmezdi, haberi duyunca şaşırttı doğrusu. Doğru düzgün yemek yapamayan kız şimdi kalkmış seneye çocuk yapıcam diyo. Ha bu arada hala yemek yapmayı öğrenememiş..Ama ne bileyim 23'ünde de evlenmek..Acelen ne gez toz.İşini de bıraktı şimdiden 'evimin kadınıyım' modunda..Geçende bi fotoğrafta gördüm.Nişanda takılan bütün bilezikleri geçirmiş koluna.Tehlikenin farkında mısınız? Bol nar ekşili kısır günleri is coming..

                                                                                                             ***

Hatıra defteri vardı ben küçükken, bide onların soru cevaplı olan güzel kokulu pembe kağıtlıları.İlkokula giderken arkadaşımın defterine yazmışım.Soru da diyor ki 'İdeal evlenme yaşı ne olmalı ?' Bende 25 demişim. A ha kaldı mı bir yılım.Yahu 'Aşk nedir?' sorusuna 'İki kişinin birbirini sevmesidir.' diye cevap yazan odun zihniyetli bi kızdan zaten fazla bir şey beklemeyin. Heralde o cevaptan sonra kendimi lanetledim ve hiç aşık olmadım.O yüzden evlilik yaşına da takılmıyorum.Etrafımda görüyorum aile kuranları ,bebesi olanları.. Özeniyorum ama 5 dakikaya geçiyo.Haberlerde okuyorum Pizzayla evlendi, kedisiyle evlendi,kendiyle evlendi vs..Bak pizza beni de ömür boyu mutlu edebilir ha bide obez..

                                                                                                             ***

Şahsıma ait ilk düğün davetiyemi geçen aldım ve 'Vayy be!' dedim içimden.Gelin olmuş gidiyor bize de gıybet düşüyor.Belki bir gün benim de gelinliğim çekiştirilir saçım beğenilmez falan filan..Ay aman alın sizin olsun düğün de koca da bana davul zurna verin bi köşede oynayım yeter.
 'Ablanla sen evlenince kan akıtcam.' derdi annem.Ablam nikah yaptı kadın vallahi sözünde durdu.Düşünün ne kadar umutsuzmuş garibim...Bide küçüğü everse keyfine diyecek yok.Merak etme gelenekselci annecim sen adak kesme ben kendimi kurban ederim..

Dilerim er ya da geç hepinizin masalı mutlu biter.. 

Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Değersizlik hissi..

 Unknown     Mayıs 23, 2016     degersizlik, hastalık, ilgi, kedi, yalnızlık     10 comments   

Taşındığımdan beri kedimin yüzü gülmedi.Ben işteyken tek başına kalıyor.Önceden yanında ablam vardı şimdi evde bir kişi azaldı.Arada sırada ziyaretine gelip sevse de bu oğlumuza yetmiyor alışmış ikimizi görmeye.Ben ancak işten gelince ilgilenebiliyorum.'Yalnız değilsin, sana daha çok ıslak mama alabilmem için çalışmam gerekiyor .'  Dinliyor gerçekten boşuna konuşmuyorum.Ama bana mısın demedi ve evimin direği hastalandı, stresten diş eti şişmiş.Öbek öbek tüy döküyor yine tuhaf sesler çıkarıyor.Mamasını yiyemiyor acıdan.Doktor antibiyotik yazdı ama o hapı vermekte ayrı bi mesele.Islak mamanın ya da yoğurdun içine ezip veriyorum.Bazen ilaç kokusunu alıyo yemiyor bile.Yiyince de uyku yapıyor kafasını kaldırmıyor full yatış.İyileşsin diye uğraşırken şimdi de kabız oldu.Bugün poposuna zeytinyağı sürdüm kefir içirdim ama tık yok 4.güne giricek yarın.Evin tam karşısında veteriner var şanslıyım dedim.Adam ilgisiz, yani aratıyor eski doktorunu.İsmini bile düzgün söyleyemiyor çocuğun soğuk nevale.Tırt! Gözüm hep Shot'ın kumunda.Kakasına bu kadar hasret kalacağımı hiç düşünmemiştim.

                                                                                 ***

İşte yeni ekip arkadaşlarımın olduğunu söylemiştim.Geçenlerde yemek yemeğe oturduk bi kafeye.Bende de astım var gıcık tuttu öksürük krizine girdim.Kızlardan biri de o sırada müşteriyle konuşuyordu telefonda.Öksürüğümden rahatsız olmuş hanımefendi karşısındaki kızın ayağına vurmalar sustur şunu diyerekten, tuhaf mimiklere bürünmeler falan.Madem çok rahatsız oldun kalk az ötede konuş.Kıçını kaldır önemliyse.Bir kaç defa söylendi bende dayanamadım 'E kalksaydın!' dedim.Mal mal baktı suratıma.'Dur canım rahatını bozma ben kalkayım biraz da ötede can çekişeyim' dememi mi bekledi anlamadım.Bir yandan da sağ gözümden yaş akıyor o kadar tıkandım.Garsonda 'Aman bak Oya Aydoğan da böyle çok öksürdü, öldü' demez mi. 'Teşekkür ederim ya 'dedim gülerek.Ama kendimi bu kadar değersiz hissetmemiştim.O günü hep bu olayı düşünerek geçirdim.Evet o kızı tanıyalı daha bir ay olmamıştı benim için önemsiz biri.Ben de onun için öyleyim.Ama yine de ne bilim diğerleri 'İyi misin ne oldu? 'diye sorarken onun oflaması 'Hiç bir şey anlamadım konuştuğumdan' demesi bence çok kırıcıydı.Üzüldüm, kendi içimde yalnız biriyim bu olayla iyice kapandım kendime.Ben çok değersiz biriyim, ben hayaletim, ben sıkıcıyım, ben sevilmeyenim ben,ben,ben..

İnsan ya da hayvan farketmiyor işte yalnızlık ve değersizlik hissiyle içimize kapanıp içten içe hastalanıyoruz..
                                                                                 ***

                                                          Shot'a İthafen,

Bahçe katında, yeşillikler içinde, büyük bir evde seni kuş seslerinin uyandırdığı bir cennette yaşatmak isterdim evladım ama şimdilik 45 m2lik bir kutunun içinde araç seslerinin uyandırdığı bir evde yaşamak zorundasın.Ve seni seviyorum..



                   

Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

8 Mayıs 2016 Pazar

Anlat güzel mi oralar?

 Unknown     Mayıs 08, 2016     iyi pazarlar, kaza, nişan, son durumlar, taşınma     1 comment   

Bir hafta önce taşındım.Muhite alışmaya çalışıyorum ama çok zor.Burada sokağa çıkıp çöp atasım bile gelmiyor.Çıkarsam sanki önceki mahalleme ihanet edecekmişim gibi.Metrobüsten hiç haz etmem ben metrocuyum.Ama burda bir yere gidebilmem için illaki metrobüse binmem gerekiyor.Bugün sırf metrobüse binmemek için dışarı çıkmıycam mesela.Yalnız yaşamaya gelince evet ev sana ait ve kendi krallığın,ama bu kadar zor olacağını düşünmemiştim evde çıt yok he bi arada sırada miyavlayan bir kedi dışında.
                                                           
                                                                               ***
Artık yeni bir ekip arkadaşım var.Sahada bütün gün birlikteyiz.Çok iyi bir şöfor değil günde 3-5 defa aracı stop ettirmeler,park edememeler,sollarken ay acaba çarpacak mı korkusu?Bu anlattıklarımı yaşarken eğleniyorduk ta ki geçen kaza yapana kadar.Hafif yokuşta inerken bi terzi dükkanına girdik biraz.Fren tutmamış..Ben de o an ah salak kafam el frenini çekmek aklıma gelmedi.Araçta da dükkanda da ufak çaplı bir hasar meydana geldi.Neyseki kimseye bir şey olmadı ama ben iyice panik oldum.Arkadaşlarım da alıştı artık bu duruma  'Bugün neler yaşadınız?' diye soruyolar.Trajikomik bir durum..Kendisi biraz olsun bana işimi sevdirdi. Actionlarda tadı biberi oldu.
                                                                              ***
Bu arada 23 Nisan'da ablam nişanlandı.Nişan için Ayvalık'a gittik.3 günde olsa kafam rahattı.Nişan mükemmeldi.Elbisem zar zor oldu.Fotoğraflarda göbeğimi içime çekmekten gülmekle ağlamak arasında bir ifade var suratımda.Yine de o günü tekrar yaşamak isterdim..


                                                                                      Kırmızılı ben.

Son durumlar bunlar yahu!Taşınma nişan cart curt derken iyice yazamamaya başladım.'Bugün kesin yazıcam' diyorum ama işten gelir gelmez yatakta buluyorum kendimi.Şu yeni evime mahalleme alışayım bol bol malzeme çıkar bana.Yalnızlar rıhtımından sevgilerle..
Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

19 Şubat 2016 Cuma

Özgürlük yolu..

 Unknown     Şubat 19, 2016     hayaller, iyi geceler, mutsuzluk, ozgurluk yolu     10 comments   


En son ne zaman bu kadar mutsuz oldum hatırlamıyorum.Ne işimden ne kendimden ne çevremden memnunum.Şuan beni hayata bağlayan tek şey kedim.İnanın eve gelince onun pamuksu yüzeyini okşamak, parmaklarımın  tüylerinin arasında kaybolması bana huzur veren tek şey.

Kendini bir şekilde ispatlamaya çalışan insanların egoları tatmin olsun diye duymak istediklerini söylüyorum.Bazen çok güzel salak ayağına yatıyorum,oynuyorum.Kendime çok kızıyorum.Sahteyim.Kendimden sıkılıyorum,kendi kendimi bloke ediyorum..Şükreden bir insanım,bol bol meditasyon yapıyorum,dua ediyorum,kişisel gelişim kitapları okuyorum ama nafile..

                                                                                                       ***

Her gece uyumadan önce hayal kuruyorum.Bazen o kadar kaptırıyorum ki kendimi uyuyamıyorum.Kendimle baş başa kaldığım o an...

Alexander Ebert- Truth dinlereyerek yürüyorum şuan bir ormanda.Kimseler yok kuşlar eşlik ediyor bana yolculuğumda.Diz çöktüm nasıl hüngür hüngür ağlıyorum.Hafif ıslak toprağı sıkıp avucuma alıyorum birazını yüzüme sürüyorum.Nasıl güzel kokuyor.Saf, temiz.Sonra kalkıyorum ıslığa eşlik ediyorum.Dudaklarım şişmiş biraz hissediyorum,biraz da ağlamaktan nefesim daralmış..Yoluma devam ediyorum..



           
Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

17 Şubat 2016 Çarşamba

Bana mı yasak aşkın?

 Unknown     Şubat 17, 2016     behlul, bihter, iyi geceler, yasak ask     5 comments   

Harcadım, hırpaladım çok,çok zarar verdim beni affet..




Aşk-ı Memnu'nun final sahnesini izlemeseydim vallahi yazmıcaktım bu saatte.Ağlattı yine..

Dizi yayınlanırken platonik aşk yaşadığım ve aşırı takıntı haline getirdiğim biri vardı.İmkansızdı aynı zamanda.O yüzden ben diziyi izlerken empati kurup 2 kat acı çekiyordum.O zamanlar 18'dim gelip geçici olduğunu biliyordum..Şuan hatırlayıp gülüyorum ama iyi ki yaşamışım o duyguları.Platonik aşkı..Yasak aşkı..

Nasıl bir insansam artık ben yine özledim ulaşamamayı, elini tutamamayı,öpememeyi,biraz kıvranmayı.Bana heyecan veren bu çünkü.

Sana, bana çok zor..

Bu aralar biraz kafam karışık,canım sıkkın.Sevilmeyi,şımartılmayı özledim.Hep mantığımla düşündüğüm için nice yiğit beylere yol verdim.Çünkü kendi düzenimi kurmadan, ben mutlu olmadan hayatıma kimseyi almak istemedim.Bu yüzden de 'İpek bu yıl düğünüm var bak kesin geliyosun' denilen taraf oldum.

Mazoşit ruhumla halimden pek memnunum.Kalbimi kurban verme keyfi..

'İsteme konusunda değil de,kendimi sabote konusunda yaldızlı başarılarım olduğu doğrudur'.. Kim demişse beni anlatmış,öperim..


        


Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

11 Şubat 2016 Perşembe

İpek halleri..

 Unknown     Şubat 11, 2016     abla, aile, anne, evlilik, gelenek, iyi geceler, kedi, mutluluk, sevgililer günü     12 comments   




Anacım geldi Ayvalık'tan ay nasıl sevgi pıtırcığıyız, nasıl sevişiyoz, özleşmişiz baya.Eve girdiğimde aldığım o yemek kokusu ve her gün dolabımı toplu görmek beni nasıl mest ediyor biliyor musunuz?Kısa süreliğine de olsa eve bir düzen geldi.Ah güzelim..

Öpte barışalım..

Ama  sevgili kediciğimiz bize küstü sevdirtmiyor kendini hemen gırlıyor,ısırıyor.Doktora götürmüş bizimkiler, direk eve yatılı bir misafir geldi mi diye sormuş.Düzeni bozulmuştur birkaç güne geçer dert etmeyin demiş.İyi geçer de görenlerin 'Danayla mı besliyosunuz bu kediyi?' diye sorduğu besili çocuktan eser kalmadı.Yemek yemiyo, kuruyup gidecek gözümün önünde. Kime neyin tribini yapıyon sen evladım?..
...

İşten geldim kimsecikler yok.Annem teyzemde,ablam bohça alışverişinde müstakbel görümcesiyle.Ay bu arada kız kardeşe de bohça hazırlanırmış.Yerim böyle gelenekleri.Ama zor işmiş evlenmek onu anladım.Yani gelecekteki sevgilim kalkıp bana evlenme teklifi etse sırf bu evlilik hazırlıkları yüzünden hayır diyebilirim.Çünkü sıkıcı,düşündürücü,yıpratıcı..Hiçte tatlı heyecan değil yani.Ablamı izlerken ben beziyorum.

Sevgililer günü de geliyor malum.Benim hiç sevgililer gününde sevgilim olmadı.Zaten adam akıllı bir tane düzgün ilişkim oldu.Onu da denk getiremedim bu güne.Benim için tek özel gün doğum günüdür.Diğerleri tırı vırı.Yine de gelen her hediye kabulümdür :)



Bu arada uyarı aldım ve 2 hafta boyunca kimseyi ekleyemicem maalesef.Yorum yapmam da kısıtlı.Yani ne diyim ya kimin tavuğuna kışt dedim anlamadım.Öpüldünüz..


                                              


Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg

6 Şubat 2016 Cumartesi

Hasta kafası..

 Unknown     Şubat 06, 2016     corba, cumartesi, hasta, iyi haftalar, rain man, salgin     18 comments   

Dipteyim,sondayım,çok felaket hastayım..


Annemin 'Aman kızım salgın var bak dikkat et hasta olma!' cümlesindeki salgın hazretleriyle tanışmış bulunmaktayım.Kendisi beni pek bir süründürmekte çok acımasız vallahi.Ne kolum kalkıyor,ne sesim çıkıyor ey medet!

İlk başlarda hafiften yokladı beni ama üst üste işten eve geç gidince hiç dinlenemedim dün de yağmur beni yalayıp yutunca yataklara düştüm.Ay yine mi mağdurum!..

Bütün gece boş boş yattım arada içim geçmiş uyumuşum.Vakit bol olunca yine kafamdan felaket senaryoları kurdum.Anlayacağınız yedim bitirdim iyice kendimi.

İşte de istediğim gibi gitmiyor hiçbir şey.Adamların bilgisayarını kırdım diye maaşımı kesceklerini öğrendiğim günden beri mutlu değilim.3 kuruş bi şey kazancam onu da kesicekler.Valla kıl oluyorum he.Art arda 10 kez hapşurmaktan, kalbimin pıt pıt attığı şu günlerde bir de bunları düşünüyorum.Banane ya! Şşt  s a k i n  o l !

Ey ahali varsa bi hasta çorbanızı içerim.Bu arada en sevdiğim çorba mercimek.Hiç acımam hüpletirim..






Read More
  • Share This:  
  •  Facebook
  •  Twitter
  •  Google+
  •  Stumble
  •  Digg
Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Follow Me!

Popular Posts

  • Bir İnstagram Masalı
    İnstagramı kapattım.Çünkü çok sıkıldım kimse sahici gelmemeye başladı.Kızlar hep bi güzel bakımlı, kız iş için gittiği tatil beldesine ...
  • Sebebi neydi ki?
    Tam bir haftadır telefonsuz yaşıyorum..Tüm sosyal medya hesaplarından uzağım.Evet yaşanıyormuş hele ki benim gibi bir bağımlı için başlarda ...
  • Hasta kafası..
    Dipteyim,sondayım,çok felaket hastayım.. Annemin 'Aman kızım salgın var bak dikkat et hasta olma! ' cümlesindeki salgın hazre...
  • İpek halleri..
    Anacım geldi Ayvalık'tan ay nasıl sevgi pıtırcığıyız, nasıl sevişiyoz, özleşmişiz baya.Eve girdiğimde aldığım o yemek kokusu ve her...
  • Evlenmek ya da evlenmemek..
    Kimi diyor ki 30'na kadar yolu var  kimi 25'ten sonra evde kaldın.35'inde evlensen bunca yıl alışmışsın rahata zor gelmez m...

Categories

abla (1) aci (1) aile (1) anı (1) anne (1) arkadaşlık (1) aşk hayatı (1) bagimllik (1) barışmak (1) behlul (1) bihter (1) corba (1) cumartesi (2) dedikodu (1) degersizlik (1) depresif (1) dinledim (3) dostluk (1) dugun (1) duygu (1) düşmek (1) ergen (1) eski sevgili (1) ev (1) ev arkadasi (1) evlenmek (1) evlilik (1) favorim (1) gelenek (1) gelin (1) hasta (1) hastalık (1) hayal (1) hayaller (1) hissetmek (1) içine atmak (1) ilgi (1) instagram (1) ipek gibi kız (3) iyi geceler (3) iyi haftalar (1) iyi pazarlar (2) kabile (1) kabus (1) kar (1) karmaşa (1) kaza (1) kedi (3) keyif (2) kil (1) kiril kalp (1) koca (1) kotu aliskanlik (1) küsmek (1) like (1) merkur retrosu (1) metro (1) mutlu yıllar (1) mutluluk (1) mutsuzluk (1) nişan (1) oglum (1) otobüs (1) ozgurluk yolu (1) platonik (1) rain man (1) sabir (1) sac (1) sakar (1) sakarlık (1) salgin (1) sevgili (1) sevgililer günü (1) sevinmek (1) soğuk (1) son durumlar (1) şans (1) şanssızlık (1) şarkı (1) talihsizlik (1) taşınma (1) trajikomik (1) tuy (1) üzülmek (1) vefa (1) yalnızlık (2) yapaylik (1) yasak ask (1) yılbaşı (1) yol aşkı (1)

Pages

  • Ana Sayfa

Blog Archive

  • ▼  2018 (1)
    • ▼  Mart (1)
      • 5'i 1 Yerde..
  • ►  2017 (3)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2016 (11)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (2)
    • ►  Şubat (4)
    • ►  Ocak (4)
  • ►  2015 (4)
    • ►  Aralık (4)

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Kötüye Kullanım Bildir

About Me

Unknown
Profilimin tamamını görüntüle

5'i 1 Yerde..

Herkese selammm! Yine kayıpları oynadığım zamanlardan biri.. Yeni eve taşındım iş güç derken baya boşladım burayı.5 kız aynı evde yaşıy...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Followers

Sample Text

Copyright © * | Powered by Blogger
Design by Hardeep Asrani | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com | Distributed By Gooyaabi Templates